Los Angeles… Nam-ı diğer Melekler Şehri… California’da pek çok yerde olduğu gibi buranın da adı İspanyolca. Geçmiste Meksikalılara ait bu topraklarda, hala cokça Meksikalı görmek mümkün…
Bir Gidiş Hikayesi: Yoga Cevaptır, Cevap Yogadadır! yazımı okuyanlar bilir, sonunda beni yoga eğitiminin beklediği bir yolculuğa çıktım. Hesabı kitabı bıraktım, işten ayrıldım, evimden çıktım ve çantamı toplayıp geldim. Neredeyse Los Angeles’a gelirken nereyi gezeceğimi bile bilmiyordum. Çünkü o kadar çok şeyi yeniden düzenlemekle meşguldüm ve bu yolculukla ilgili heyecanlıydım ki yapamadım… İlk kez bu bir tatil olmayacaktı. Bu nedenle bir liste çıkarmam gerekmemişti. Neyse ki sanslıyım Los Angeles gibi cok pahalı bir şehirde yaşayan bir arkadaşım beni misafir etti ve konaklama masraflarından kurtuldum.
İlk durağımda turistik pek çok şeyi göremeyebilirsiniz çünkü buraya gerçekten keyifli vakit geçirmeye geldim. Yapmam gerekenler listesi olmaksızın, bütünüyle spontan tasarladım buradaki seyahatimi. Ve 9 günün ardından şunu söyleyebilirim, yeterince gezdim:)
Los Angeles plajlarıyla tanınıyor; Santa Monica, Venice, Plaja Del Ray, Malibu, Long Beach… Liste uzar da gider. Hepsini birbirinin aynı bulabilirsiniz ancak Santa Monica Pier’in ne kadar turistik olduğunu ilk bakişta çözersiniz mesela. Ya da Venice’in ne kadar hippi bir plaj olduğunu, Malibu’nun sakinliğini,vs..vs… Ben çoğu akşamımı Venice Beach’te geçirdim. Arkadaşımın benim için ayarladığı bisiklete atlayıp, planım olsa da olmasa da orada günü batırdım. Zaten hiçbir şey yapmasanız da seyredebileceğiniz o kadar çok şey var ki, keyif kaçınılmaz. Sokak müzisyenleri, skate parkta kaykayla şov yapan gençler, paten kayarak dans eden amcalar, okyanusta sörf yapanlar, koşanlar, muscle beach (kas plajı)te ağırlık çalışanlar ya da akrobasi yapanlar… Görebileceğiniz pek cok şey. Gün ve saat fark etmeksizin. Çünkü burada insanlar ne kadar da çok çalıstıklarını ifade etseler de emin olun 9-10 arası başlayıp, öğleden sonra 3 civarı özgürleşiyorlar ve kendilerini hobilerine veriyorlar. Plajlar bunlardan ziyade en çok da gün batımıyla keyif verici. Sadece oturun ve hızlıca batmakta olan güneşin ardında bıraktığı pembeliğin ve onun ardında palmiye ağaçlarının silüetinin güzelliğine varın gitsin. Her gün sadece bunu yaparak bile şükran duyarsınız yaşadığınıza. Her gün ve her gün… Benim gibi yogayla yaşayan bir kişiliğin ise bu güzellik karşısında güneşe selam durmadığı bir an olmadı.
Şimdi siz bu güzel gün batımı fotoğraflarının tadını çıkarın. Ben ise mevcut durumda Türkçe klavye bulamadan yazı yazmanın üzüntüsünü yaşamaya devam edeyim. Şaka bir yana, yeni yazılarımı yazmayı kolaylayabilirsem size güzel bir California günlüğü çıkacak!
2 yorum
[…] Seyahat […]
[…] büyüklükteki okyanus kenarındaki plajları. Ancak bugün plajlardan bahsetmeyeceğim, çünkü Gün Batımını Seyre Durun : Los Angeles ve Plajları! bunun için […]