Tanrı’nın kıyak geçtiği ülke Sri Lanka’dayım. Her ne kadar ilginç ve beklenmeyen bir başlangıç yaşadıysam da – Pardon, Sri Lanka Neredeydi? yazımdan hatırlarsınız- her anına şükrettiğim bir coğrafyanın içindeyim. Neden Tanrı buraya kıyak geçti, ya da neden ben böyle bir hisse kapıldım derseniz; bulunduğum 18 ülke içerisinde en yeşili burasıydı. Şu küçücük adada yaşayan insanların ne kadar şanslı olduklarını hep düşünmüşümdür. Hem her metrekaresi yeşil, hem çayın en güzeli Seylan’ı buradan geliyor, en çok fil nüfusunun olduğu ülke, türlü çeşit kuşları, çeşit çeşit baharatları, bol hindistancevizi, muhteşem sahilleri, alabildiğine çay tarlaları ve güler yüzlü insanıyla Sri Lanka cennet bir ada.
Pek bir eğlenceli başlangıç hikayesinin ardından yine sırtçantasına evini yükleyen ben sayın kaplumbağa Balapitiya denen küçük kasabadan çıkıyor ve Sri Lanka gezime başlıyorum. Hedefim 12 gün içinde gezimi tamamlamak ve Myanmar’a uçmak. Şimdi size 2 türlü rota verip Sri Lanka Gezi Rehberi sunuyorum:
Sri Lanka Gezi Rotası ve Benim Haritam:

Benim küçük Sri Lanka haritam
Gördüğünüz gibi benim haritamda oldukça çok yer imi var, çünkü Balapitiya’daki Ayurveda otelinde yoga hocalığı yaparken civardaki pek çok noktaya gittim ve hatta Sri Lanka’da bayram gibi kutlanan ‘Dolunay’lardan biri için yüzlerce kilometre yapıp, efsane bir tapınağa da gittim hiç mi hiç turistik olmayan. Sizi bunlarla boğmayacağım ve elinize bu yazıda nereler gitmeye değer onu vereceğim. Hazırsanız rotayı çizelim:
Rota 1: Colombo (havaalanı) -> Galle -> Unawatuna -> Mirissa ->Yala National Park -> Arugam Bay -> Ella -> Nuwara Eliya -> Kandy -> Sigiriya -> Negombo -> Colombo
Rota 2: Colombo (havaalanı) -> Sigiriya -> Kandy -> Nuwara Eliya -> Ella -> Arugam Bay -> Yala National Park -> Unawatuna -> Galle -> Colombo
Koyu renkle işaretlediğim noktalar Sri Lanka’da olmazsa olmaz görülmesi gerekenler. Madem artık biliyoruz nereye gideceğimizi, o zaman her birininin üzerinden geçme ve nerede ne kadar kalınır, ulaşım nasıl sağlanır onun vaktidir artık:
Unawatuna
Unawatuna Galle’ye yarım saat mesafede küçük bir sahil beldesi. Galle yerine buranın tercih edilmesinin en temel nedeni, Galle’deki kadar turistik şehir kalabalığı yok burada. Galle’ye gidip Galle Fort’u gördükten sonra, Unawatuna’da konaklayıp, okyanusun ve güneşin keyfini çıkarmanın en doğru adresi.

Galle Fort
Main Beach, biraz fazla turistik. Bir bira (bu arada Sri Lanka biraları fena sayılmaz) ya da yemek söyleyip şezlongunuza uzanıp sahilin keyfini çıkarabilirsiniz elbette. Pek sırtçantalıya göre bir yer olmadığını söylemeliyim. Fakat çok sayıda gizli plaj var Unawatuna’da. Bunlardan biri olan Jungle Beach’e motorla ya da tuktuk kiralayarak gidip Palmiye ağaçlarının altında keyif yapabilir, soldaki kayalıklardan yürüyüp bir diğer uzantısı olan küçük koya gidip doğayla baş başa kalabilirsiniz. Oradan yukarı yürüyüp Japanese Beach Pagoda’yı ziyaret edebilirsiniz.

Jungle Beach, Unawatuna
Mirissa’ya alternatif olarak 5-6 km. ötesindeki Koggala‘ya gidip Sri Lanka’nın meşhur stick-fishermen (çubuk balıkçıları)larının fotoğrafını çekebilir, kendi Sri Lanka kartpostalınızı yaratilirsiniz.

Koggala
Fakat ne yazık ki bu balıkçılar bedavaya çıkmıyorlar çubukların tepesine. Kişi başı 400 rupi gibi bir para talep ediyorlar. Benim gibi yolun karşı tarafında oturup bu parayı bir biraya harcayarak, turist kafilelerinin gelmesini bekleyip, sonra kenardan kenardan fotoğraflarını çekebilirsiniz. Oldukça heyecan verici:)
Unawatuna’da 2 gün geçirmek ideal. Daha kısası yetersiz gelir, aklınızda olsun.
Arugam Bay
Arugam Bay sörfçülerin toplanma noktası. Sörfe ilginiz ve vaktiniz de varsa, burada birkaç bin rupiye özel ders alıp, okyanusla dans edebilirsiniz. Arugam Bay ne yazık ki benim yeterli vaktim olmadığı için gidemediğim bir sahil beldesi oldu. Sadece görmüş olmak için gitmeyi tercih etmedim. Bir dahaki Sri Lanka çıkarmamda, kesinlikle gidip uzun uzun kalıp, sörfü öğreneceğim yerdir burası.
Ben Arugam Bay’de en az 5 gün geçirirdim sanıyorum, sörfü adam akıllı öğrenmek için.
Yala National Park
Burası Sri Lanka’nın en meşhur milli parkı. Filler, geyikler, pek çok kuş türü… Gelmişken, bir safari yapayım diyorsanız yeri Yala’dır. Otelin gerçekleştireceği turlardan biriyle gitmeyi umduğum, ancak kısa süreli iş deneyimim sonrası kaçırdığım bir diğer yerdir. Bir dahakine artık!
Ella
Ella, yolculuğu esnasında bile insana keyif veren mükemmel bir kasaba. Daha yoldayken aşık oluyorsunuz doğasına, her bir yanı çay tarlalarıyla bezeli mükemmel bir yolculuk. Ella, adanın en yüksek noktalarından biri (deniz seviyesinden 1km. yukarıda). Zira genel olarak adanın rakımı oldukça düşükken, Ella akşamlarının serinliğiyle biraz ferahlıyor, nefes alıyorsunuz.

Çay tarlaları, Ella
Ella’da yapılacak temel şeylerden biri hiking oluyor. Little Adam’s Peak, hiç de zorlu olmayan kısa bir hiking parkuru. O noktadan sonra, haritanızdan takip ederek Nine Arches Bridge‘e doğru yola koyuluyorsunuz. Tepeden köprünün görüntüsünün biraz keyfini çıkardıktan sonra, tren yolunda türlü şebeklik yapıp, güzel kareler çekiyorsunuz ve Ella’ya da bu tren yolundan yürüyerek yaklaşık yarım saate tekrar ulaşıyorsunuz.

Little Adam’s Peak, Ella

Nine Arches Bridge, Ella
Bu arada bir diğer hiking noktası olan Ella Kayası‘na da gitmenizi öneriyorum. Gün batımını burada yakalamınızı tavsiye ederim.
Ayrıca yine Ella’dan kısa bir otobüs yolculuğuyla ya da yürüyerek Rawana şelalelerine ulaşabilirsiniz. Çok büyük bir şelale beklentiniz yoksa, serinlemek için ideal. Ancak şunu söylemeliyim ki burası lokal insanların da uğrak noktası. Ve Sri Lankalı gençlerin eğlence biçimleri biraz rahatsız edici olabiliyor. Yanınızda biriyle gitmekte fayda var.
Ne kadar kalmalı sorusuna cevap; Ella da yine en az 2 günü hak ediyor.
Nuwara Eliya
Nuwara Eliya oldukça sakin bir kasaba Ella-Kandy arasında. Ella’dan meşhur Kandy trenine atlayıp, 20 km. hızla giden trenin, lokomotiflerinden birinde sol taraftaki kapılardan birini kapıp, manzaranın keyfini çıkararak yaklaşık 3-3.5 saatlik dünyanın en güzel tren yolculuğunun keyfine varıyorsunuz.

Kandy-Ella treni
Nuwara Eliya, sezon itibariyle ben ordayken Adam’s Peak‘e hiking yapmak için çok uygun değildi. Ancak sezonunda giderseniz, gün doğumundan 1.5-2 saat önce başlayıp, tepeye çıktığınızda gün doğumunun keyfini çıkarabilirsiniz. Eğer sezonda gitmediyseniz, bulutlarla ve sisle karşılaşma ihtimaliniz yüksek. Ben oradayken, bu yüksek ihtimal nedeniyle yürümeyi tercih etmedim.

Lake Gregory, Newark Eliya
Adam’s Peak dışında da Lake Gregory parkta, göl etrafında keyif yapabilirsiniz. Benim 1 gün ayırdığım Nuwara Eliya, hiking sezonu dışında çok da gitmeyi önerebileceğim yerlerden olamıyor maalesef.
Kandy
Yine trene atlayıp Nuwara Eliya’dan, yaklaşık bir 3 saat daha yolculuk yaparak Kandy’ye ulaşabilirsiniz. Kandy ve Ella’dan ya da buradaki herhangi bir yerden daha güzel olanı zaten bu eşsiz tren yolculukları…
Ben Kandy’ye ulaştığımda, ne yazık ki hatalı klima kullanımına maruz kalmak ve her günün hemen hemen yolda geçmesinden ötürü hasta düşmüştüm. Bu nedenle 2 günümün 2’si de hosteldeki yatağımda Game of Thrones izleyerek geçti. Pişman olduğumu söyleyemeyeceğim:) Ne de olsa Kandy de bir şehir ve ben şehir gezmelerinden hoşlanmıyorum.
Ne ise; ben burada neler kaçırdım peki? Mesela Temple of the Tooth‘u gezemedim (dolayısıyla 1000 rupim cebimde kaldı). Ceylon Çay Müzesi vardı mesela görülebilecek ya da Kandy View Point’ten göl etrafına kurulu güzel şehrin görüntüsünü kaçırdım. Evet bunları kaçırdım, ama öksürük krizleri içinde bile yola devam ettim.
Kandy’ye bence 1 gün ayırmanız yetecektir.
Sigiriya
Sigiriya, Sri Lanka’daki diğer her yerden biraz farklı. Daha az yeşil, daha çok topraklı. Akşamları 9 sonrası dışarıda yürümenin, vahşi fillerle karşılaşmak açısından tehlikeli olduğu söylenen efsane bir yer.
Burada Lion Rock var gidilesi, bir de Pidurangala Rock var. Lion Rock güzel olmasına güzel de, girişi 30 dolar olduğu için kendimi yolunmuş gibi hissetmemek için gitmedim. Zira anlam veremiyorum, Kamboçya’daki koskoca Angkor Thom milli parkında onca tarihi tapınağı görmek için 35 dolar verirken, bir kaya görmek için 30 dolar veremezdim efendim. Benim gibi düşünen birkaç sırtçantalıyla gündoğumunu yakalamak için bizim tercihimiz Pidurangala oluyor, girişine de 500 rupi ödüyoruz. Baş lambamın pili bittiği için, bir elimde telefonun ışığı, diğer elimle kayaları tutarak aslında oldukça tehlikeli bir işe kalkışıyorum hele bir de hastayken. Ama gün doğumunu görmeye değmez mi? Tabi ki değer.

Gün doğumu, Pidurangala Rock

Lion Rock, Pidurangala Rock’tan

Pidurangala Rock girişindeki uzanan Buddha heykeli
Sigiriya merkezindeki salaş barlarıyla da keyifli. Akşamları -fillere de dikkat ederek- çıkıp, nehrin kenarında, ağaçlar altında hostelde tanıştığınız insanları daha yakından tanımanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Bu arada gittiğiniz otel, hostel her ne ise burada safari yapmanız konusunda ısrar edecektir. 5 bin rupi civarına. Ancak uyarayım fil dışında bir hayvan görebilmeniz pek mümkün değil. Önerdiğim gibi Ynegombo
Milli Parkı’nda safari yapmanızı tavsiye ediyorum. Benden söylemesi.
Kandy’den Sigiriya’ya geçerken ya da Sigiriya’dan herhangi bir yere, Dambulla‘da otobüs değiştirmek gerekiyor. Buraya gelmişken Dambulla Cave Temple‘ı ziyaret ediniz efendim. Ben hastalığım devam ettiği için edemedim, siz benim yerime de edin.
Sigiriya için de yine 1-1.5 gün yetecektir. Ben 2 gün kalıp dinlenmiştim de.
Sri Lanka’da Başka Ne Yapılır?
Sri Lanka üniversite öğrencilerinin gönüllü çalışma yapmak için en çok geldiği ülkelerden biri. Buraya gelip, fil bakımevlerinde ya da kaplumbağa kurtarma organizasyonlarında görev alıyorlar. Gerçekten bu güzel ülkeyi ziyaret etmek ve çevreye katkıda bulunmak için harika bir fırsat sunuyor Sri Lanka.

Kaplumbağa Kurtarma Org.larından biri
Krikete ilginiz varsa, yine Sri Lanka en kriketsever ülkelerden biri. Hemen hemen her gittiğiniz yerde bir kriket sahası, ya da mahalle çocuklarının kurduğu ufak çaplı bir oyun alanı görmeniz mümkün. Keyfini çıkarın.
Eğer uçuşunuz yorucu olursa Negombo’da birkaç gün dinelenebilir, okyanusta vakit geçirebilir ve Dutch kanallarının etrafında yürüyebilirsiniz.
Ve Sri Lanka ziyareti öncesi bilmeniz gereken diğer noktalar:
Sri Lanka Vizesi: Kapıda 35 dolarcık ödeyerek pıt diye alınır.
Ulaşım: Çok çok kolay. Hemen her yerden, her yere aktarmayla ya da direkt otobüsle ulaşım mümkün. Tren yolculukları da pek keyifli.
Sezon: Güney kıyıları için Kasım-Mayıs arası, doğu içinse Mart- Eylül arası musonsuz sezon gibi gözükmekteyse de, ben Temmuz’da güney ve güneybatıda olmama rağmen birkaç yağmurlu gün dışında pek yağmur görmedim.
Para Birimi: Sri Lanka Rupisi (100 Rupi= 2.57 TL= 0.65USD)
Dil: Seylanca
Son söz olarak Sri Lanka tekrar tekrar gitme isteği uyandıran bir nokta oldu gördüklerim arasında. Günün birinde tekrar çalışmak için gidebilir, sörf öğrenebilirim. Neden olmasın?
Sizi bol yeşile boğacak bir Sri Lanka fotoromanıyla tekrar karşınızda olmayı umuyorum.
Selametle!