Hatırlarsanız yılın başında 2017 seyahat listeleri hazırlamıştık (LINK). Benim listeme gerçekten tesadüfen girmişti Rişikeş. Çünkü o günlerde Amerika’da, Güney Amerika planları yapıyordum. Doğuya, Asya’ya gitme fikri belli olmayan ileri bir tarihe ait bir plan olarak hep varoluyordu içimde, ama şimdi değildi. Gitmeye hazırlandığım Peru, misafir yazarlardan birinin listesine girince ev sahibi olarak listemde değişiklik yapmam icap etmişti. Fakat gelin görün ki 2017 listeme tamamen boşluk doldurma amaçlı giren bu şehir, 2017’de ilk ayak bastığım yaban eli oldu 🙂 Ben tesadüflere inanan biri değilim. Zira spiritüel arayışçı olarak zaten tesadüflere inanmam ironik olurdu. Bu durumu şöyle tanımlıyorum; yüksek bilinç bir işaret bırakıyor, görebilene elbet. 2016’nın ilk yarısından itibaren, yani yaklaşık 1 yıldır tamamen bu doğrultuda karar aldığımı ya da sezgilerimi dinleyip kendimi akışa bıraktığımı söylemeliyim. Sonuç olarak planlarım 360 derece değişebiliyor. Sezgilerimi takip etmeseydim muhtemelen Peru’ya gitmiş ve California’daki aşrama geri dönmüştüm. Ama şimdilerde küçük çaplı bir Asya turunun içindeyim. Gezmiş olmak için gezmeler halinde değil de, bir nevi hem içsel hem turistik bir gezi oluyor. Bu uzun girizgahtan sonra biraz Rişikeş’ten bahsetmeliyim değil mi?
Beni buraya sürükleyen nedenlere de değineceğim, ama bu yazıda değil. Evet dünyanın yoga merkezi Rişikeş, abartısız. Sayısız aşrama ev sahipliği ediyor, her köşe başında bir yoga eğitmenlik eğitimi… Özellikle dünyaca ünlü spiritüel öğretmenin program düzenlediği dönemde on binlerce yogiyi ağırlıyor. Ben de bu çerçevede bir program için koşarak-ya da ordan oraya uçarak- adım attım yüzyıllardır pek çok rşi (aydınlanmış kişi)nin aydınlanma yaşadığı bu büyülü enerjinin içine. Pek çok şehrin aksine Rişikeş oldukça modern. Kadın olarak yalnız gelmek oldukça güvenli. Onlarca hostel var kalınabilecek, Airbnb çok yaygın olmasa da yerini yerlilerin oda kiralaması kurtarıyor. Burada geceliği 150 rupiye de kalmak mümkün, 2000 rupiye de. Rupi demişken kur yaklaşık şöyle: 100Rs=5.5Try=1.5Usd Ortalama konforda, temiz bir yerde sezonda oda başına yaklaşık 500Rs ödeyerek konaklanabilir. Yeme-içme yerel bölgelere göre pahalı olsa da, Türk Lirası bazında oldukça uygun. Yıllarca Avrupa, Amerika’da kur farkı kurbanı biri olarak burada hesabı kitabı bırakıyorum. Çünkü bir kafede kitap okuyup, canlı müzik dinleyip, Ganga’yı izleyip, sadece bir Masala Chai içerek 1.5TL’ye saatler geçirebilirsiniz. Hint yemekleri muazzam! Her ne kadar turistik olduğu için en güzel örneklerine rastlamasanız da bir Palak Paneer, Malai Kofta, Thali, Chapati, Naan, Masala Dosa, Veg Biryani, Kitchari yemeden gelinmez. Tatlıları ayrı bir dünya!
Hintliler ağızlarının tadını biliyorlar azizim. Burada 20 çeşit belki daha fazla tatlı denemişimdir. Ama Rişikeş’te Indian Sweet Shop çok yok. Burada kendinizi Pumpernickel German Bakery’nin muhteşem lezzetlerine biraksanız da olur. Rişikeş’e gelmişken gün batımını Ram Jhula Beach’te izlemeden, plajda acro yoga yapmadan, gün sonunda Ganga aratiye katılmadan, Ganga’da dip yapmadan, birkaç yoga dersi denemeden, Beatles Ashram‘ı ziyaret etmeden, şelaleye gitmeden, plajda müzik çemberine katılmadan, Vashishta mağarasına gidip meditasyon yapmadan, sokakta karşılaştığın rşilerle sohbet etmeden, taze hindistan cevizi suyu ve şeker kamışı suyu içmeden ve ucuza alışveriş yapılmadan dönülmez. Eğer ki sezonda gidip bir de spiritüel öğretmenlerin programını yakalıyorsan tadından yenmez Rişikeş. 4. Haftama başlarken her adım başı birisiyle selamlaştığımı farkedince, burası ev gibi oldu, gitme vakti geldi dediğim yer 🙂 Gitmekten bahsetmişken buraya nasıl ulaşılır onun da bir üzerinden geçmekte fayda var. Ben biriyle taksi paylaşarak Delhi Havaalanı’ndan gelmiştim. Taksi deyince benim gibi yanlış anlamayın siz de, 200km’lik bir mesafeden bahsediyorum. Hindistan’da yolda geçirilen süre algısıyla bizimki çok ayrı. 5-6 saat kısa sayılıyor burada. Maalesef benim şansıma o gün Delhi’den çıkmak bile dünya vakit aldığı için 9.5 saat sürdü perişanlığımız. Ama bu sayede süper bir arkadaş kazandım o ayrı 🙂 Bu taksi yolculuğu bize toplamda 3500 rupiye mal oldu, süper pazarlık edilmiş bir rakam bu. Elbette tren yoluyla Haridwar, oradan Rişikeş merkez ve sonra tuktukla Laxman ya da Ram Jhula’ya gitmek mümkün. Ya da Delhi merkezinden Rişikeş’e otobüsle gidip yine tuktuk kullanmak. Ya da Delhi’den Dehradun’a uçup oradan yine otobüs ya da taksi ayarlamak. Tren ve otobüs tabii ki diğer seçeneklere kıyasla çok daha makul. Fakat ben zaten aktarmalı bir gece uçuşu yaptığım için daha fazla yorulmak istemedim. Derken yine de yoruldum 🙂 Buralarda yolda geçirilen zamana çok takılmamak lazım, yıpranırsınız 🙂 Rişikeş’in içindeyse tuktukla ulaşım çok kolay. Ama uyanık davranmak lazım 10 rupilik mesafeye, 50 isteyebilirler aman ha! Scooter kullanabiliyorsanız pek şahane, hiç durmayın. Ancak pek trafik kuralı olmayan bu dünyada, kuralsızlığa ve çılgınca araba, tuktuk kullanan şoförlere de dikkat etmek lazım. Bir de elbet oradan buradan önünüze çıkabilecek domuz, inek ya da maymunlara 🙂 Bence fena bir özet olmadı. Eğer daha fazla detay istiyorsanız yorum bırakın seve seve yardımcı olurum. Diğer duraklardan bahsetmek üzere şimdilik sağlıcakla…
1 yorum
[…] Doğum günüm olan 24 Mart’ı da Rişikeş’te geçirmeye karar vermiştim artık. Rişikeş yazımı hatırlarsınız: hemen şurada. […]