
Kaynak: www.pinterest.com
Test edildi onaylandı kategorisine giren cinsten, ilk olarak Amazon yağmur ormanlarında pek çok kabile tarafından uygulanmaya başlanan çok geleneksel bir tedavi Kambo. Bir çeşit zehir aslında, Phyllomedusa Bicolor türünde bir kurbağanın salgıladığı. Bu salgı kurbağaya zarar vermeden özenle toplanıyor ve kurbağa doğaya geri dönüyor. Peki nedir bu seremoniyi özel kılan? Kambo, farmalojik olarak da kanıtlanmış pek çok fayda sağlıyor; enfeksiyonları yok etme, kan basıncını düzene sokma, depresyon, migren, kan akışı problemi, Alzheimer, Parkinson, kalp-damar yetersizliği, kanser, kadınlarda yumurtlama problemi, hepatit ve hatta Aids tedavisinde bile uygulanıyor.

Kaynak: www.kambocleanse.com
Tedavi öncesi 12 saatlik bir açlık gerekiyor. Su ve meyvesuyu tüketilebiliyor. Uygulama öncesi mutlak suretle 2 litre su tüketiliyor. Ardindan salgı deri üzerinde açılan, derin olmayan (2-3 derece) ufak dairesel yanıklar yoluyla kana enjekte ediliyor. Sonrasında ise arınma süreci başlıyor, mide, bağırsak ve ter yoluyla. Ağlayanlar da olabiliyor. Adeta vücudun her yerinden atıyorsun kanında her ne varsa.
Benim Deneyimim : Ben nasıl tanıştım Kambo’yla?
Rişikeş’teyim. Hemen hemen yemek yemek için gittiğim mekanlar aynı. Birkaç kez üst üste üst kolunda dairesel yaralar olan insanlarla karşılaşıyorum. Mekanlar ufak, masanı paylaşıyorsun. E haliyle konuşmaya başlıyorsun masa paydaşınla. Ve böylelikle keşfediyorum Kambo’yu. Şamanik seremonilere katılan bir arkadaşıma bahsediyorum. Gözleri parlıyor. Birlikte katılmaya karar veriyoruz.
Tören çember oluşturarak ve geleneksel mantralarla açılıyor. Uygulayıcımız İngiltere’den, dünyayı gezen çok sayıda uygulama yapmış biri, sevgili Danny Saggers. Öncelikle daha önce denememiş olanlar için tek nokta uygulaması yapıyor, test etmek adına. İlk nokta zorlayıcı, ama katlanılamaz değil. Sonra sırayla diğer noktalara uygulamaya başlıyor ve seremoni boyunca kişinin durumuna göre birkaç ekleme daha yaptığı oluyor. Oh Tanrım! Gerçekten karşılaştığım en zor anlardan birini yaşatıyor bana Kambo. Öyle sıkışıyor ki insan, etrafında neler oluyor en ufak bir ilgi duymuyor. 45 dakika ya da bir ömür gibi gelen her ne kadar süreyse bu süreç içsel bir yüzleşmeyle geçiyor. Herkesin tecrübesinin birbirinden farklı olduğuna ve hatta aynı kişi için bile her tecrübenin bir diğerinden farklı olduğuna eminim. İşin en zor kısmı arınma gerçekleşirken su içmeye devam etmek zorunda olmak… Kabus gibi. İçimden ne yaptım ben kendime diyorum, bir daha aslalar takip ediyor serzenişimi. Fakat bittiğinde tüy kadar hafifim. Uzanıyoruz olduğumuz yere Danny ve asistanının yardımıyla. Ne kadar süre o şekilde kaldığımı bilmiyorum ama uyanış yeniden doğum gibi. Tekrar çember oluşturarak kapatıyoruz töreni ve hemen ardından hafif bir yemekle ödüllendiriyoruz kendimizi. Sonraki gün terim yerindeyse dipçik gibi uyanıyorum gün doğumuyla. İşte böyle! Sözün özü, bilmiyorum Türkiye’de bulunur mu ama, iyi bir uygulamacıyla karşılaşırsanız kutsal kurbağanın zehrine kendinizi teslim edin derim 🙂

Fotograf: Danny Saggers

Fotograf: Danny Saggers

Fotograf: Danny Saggers

Fotograf: Danny Saggers
Sonuç şöyle oluyor 🙂
Uttarkashi, Uttarahakand, Hindistandan’dan sevgiler…